New Orleans - San Antonio Dolayları

Yine bir konferans sebebiyle Amerika'nın henüz keşfetmediğim yerlerine adım atma fırsatım oldu. Gerçi bu adım iki gün içerisinde 18 saatlik araba sürmemle geçerli oldu, ama şikayetçi değilim. Amerika'nın road tripleri ünlüdür derlerdi (kim derdi?), o yüzden bile bile, güle oynaya yaptığım bir aksiyon.

Digression: Her ne kadar günümüz teknolojisi bazen asabımı bozsa da, yüzüme gülümseme kondurmuyor da değil. Misal, sevgili iPhone karanlıktan aydınlığa şu ibare ile değişti:

9GAG: We've missed you ... [üç nokta ıvır zıvır demek]

Otomatik bile olsa insanın içi bir hoş oluyor hani :) Telefonumda bazı bazı beliren bu özlem dolu mesaj birkaç günde bir içimi gıdıklıyor. Keşke zaman zaman değiştirseler ifadeyi: Where have you been? Haven't seen you so long! Are you OK? Let's go out tonight! Are you sick, let me bring a cup of soup! falan diye de gelse mesajlar 9GAGdan. Ah nayngagım, benimle ilgilen diye, her gün yüzüne bakarım, içimden ismini sayıklarım [beter böceği çağırır gibi 9GAG 9GAG 9GAG diyorum, ama ne gelen ne giden...], ama sen... Nankörsün nayngag... Bak asabım bozuldu yine... Böhüü...

Neyse... 18 saatlik yolculuk, yol boyu beni uyanık tutmaya çalışan, yanı sıra dikkatim dağıldığında ikaz eden [hız sınırı bıdı bıdı, kırmızı ışık, ne kadar benzin kaldı, ilerden dönmeyi unutma, ] kadim dostum sayesinde su gibi akıp gitti... Yanı sıra Chicagodaki gibi kendi fotoğrafımı kendim çekiyorum diye ezim ezim eziklemedim kendimi... İşte hayat sürprizlerle dolu :)

Tabi konferansı da unutmamak lazım. Gerçekten çok bilgilendirici, ufuk açıcı, eğlenceliydi... Profesörleri olsun, komitedekiler olsun, sunumlar olsun, yemekler olsun, bütün bunlarda emeği geçen herkese teşekkür etmek lazım... Açıyorsun bilgi, açıyorsun bilgi...

Kapanıştan önce New Orleans'ın Gumbosuna, French Quarterına, Korkunç siyahlarına, Casinosuna, 3K'ya, Kumarda giden paralara, Mardi Gras'a, San Antonio'nun manasız Alamosuna, RiverWalk'una, candan'a, nazan'a, sezen'e, levent'e selamı bir borç bilirim...

Bak aklıma annemin bana en son ne zaman dayak attığı geldi. Ben ezelden beri saftım, annem de buna karşı geliyordu sanırım... Kardeşimin ve benim kırtasiye masraflarım için elime 10000 lira tutuşturup beni kırtasiyeye yollamıştı. Kim bilir ne düşünüyordum da paranın üstü 7000 lirayı kırtasiyeciye bırakmıştım. Annem de benim üzerimdeki dayak jübilesini bu vesileyle yapmıştı. Terlik miydi, beş kardeş miydi, terlik combolu beş kardeş miydi hatırlamıyorum...

Üçüncü sınıftı ve saftı :)



Yorumlar

Popüler Yayınlar