End in Fire!

Ne kadar iyimser olursan ol, degiştiremezsin.
Birisi bir başkasını senden fazla seviyorsa,
Kıyasın bir önemi yoktur,
Bazen sadece istediğin sevginin
Sana pek de müktedir olmadığı gerçeği ile
Başbaşa kalırsın.

İçinde vuku bulan o şüphenin doğruluğunu nasıl ispatlayabilirsin ki?
Halbuki her şey arkadaşça ve dostçadır...
Varlığına biçtiğin paha bir başkası ile aynıdır...
Sen ki güzel bir sona hazırlarken kendini,
Başkaları için o son dünden başlamıştır belki...

Gidecek olmanın en güzel yanı da bu ya!
Gitmek istediğinden değil de,
Gitmek zorunda olduğun için gidiyorsun.
"Müjdemi isterim, kurtuluyorsun benden"
Bir çocuk şımarıklığına yakışır,
Ki otuzlu yaşlarda birine çocuk denemez.

Sayarken sayıları 16'dan geriye,
17 ve 18de ne olacağını bilememenin huzurudur bu bendeki...

18de belki soğuk bir aydınlık olacak... 
Bir araba duracak uzakta bir yerde,
İçinden bir insan çıkacak,
En yakındaki kapının eşiğine basacak ayağını.
Bir insan tanıyacak yüzü bilinmez, sesi bilinmez,
Geleceğe atanmış bir vatandaş, milliyeti bilinmez...

Ve aynı gün, bildiğin biri
Sıcak ve eksikliğinin bilinmediği
Bir sabaha uyanacak.
O sabah yapılan bir istatistiki test sonucunda
Varlığın ile yokluğunun farkı,
O bildiğin kişi için sıfıra yakın çıkacak...
Sen saatlerini düşünce gemilerinde doldururken
Bir o yana bir bu yana dalgalarında,
O sensizliğin esnemesine kapılacak uzun uzun...

Bizimkisi inadına yoldaşlık...
İnadına diken üstüne diken,
Zorla ittirilen bir kağnı arabası,
Gözü görmeyen bir yaşlı,
Nefesine acımak filizlenmiş bir saksı...

Tam da şimdi bir kız 2004 senesinde
Çığlık çığlığa bağırıyor bak;
Bana acıma diyor!

Acıma bana!
Cesaretim gelsin aklına!
Kimliklerimden uzaklaşmam!
Çekinikliğimden çok kendimi bilmezliğim!
Yüzümdeki ebleklik!
Başka insanların bana yakıştırdığı sıfatlar!
Onlar söylendikçe, ben savrulayım
Ve sonra dimdik ayakta durayım!

18de belki soğuk bir karanlık da olabilir! 
Karamsarlığın cömertleştiği bir karanlık ki,
Başlangıça gider gibi bitmek...
Sonmak fiili... Cobain, Hemingway, Woolf gibi...

Gidecek olmanın en güzel yanı da bu ya!
Kendini alırken birilerinin hayatından,
Zorun Luluk bile olsa olayın müsebbibi,
Canını yakan olgular gözüne görünmez
Gönlüne sürülmez olur...

Ardına görmek isteyip de
Görememenin verdiği hüzün ilişir...
Böyle böyle gidince sen,
Bir iyi olur gönlün, bir kötü,
Bir iyi, bir kötü...
Ta ki bu iyi ve kötülerin
Birbirini götürdüğü o olası sabaha kadar...

Bir yer var, biliyorum
Her şeyi söylemek mümkün...
Iste o yere varamadan gidiyorum ben...

2 Aralık 2014
3.27 AM

Yorumlar

Popüler Yayınlar