Dead Man's Switch

Etkisinin gecmesine az zaman kaldi, turkce klavye bulmaya calisirken kafamda olup biten simseklerin yildirimlarin ucup gitmesine izin veremezdim. Noktasiz iki noktasiz, yumusakliktan uzak butun harflerimle geliyorum uzerinize...

[Tam da sigaraya baslayacaktim, cikan sarkiya bak :)]

Ve bugunun websitesi maalesef dead man's switch. Neden boyle seyler internette benim karsima cikar ki? Yoga bloglari, meditasyon dersleri, mutlu insan profilleri cikmali bana...

Dead man's switch sitesi oldukten sonra gondermek istedigin ve oldukten sonra ulasmasini istedigin emailleri senin icin, senin belirledigin kisilere gonderiyor. Ilk iki kisi ucretsiz. Adamlar olumun soguklugu karsisinda yapabildikleri en buyuk promosyonu yapmislar.

Sistem ilginc tabii. Site belirli araliklarla sana email yolluyor, senin de henuz olmedigine dair bir ipucu belirtmen icin gelen emaildeki confirm butonuna basman gerekli. Tek seferlik bir sey degil. Ornegin 30 gun sonra bir email, ardindan 45 gun sonra, ardindan da 60 gun sonra bir email aliyorsun. Olur da bu uc emaili de confirm etmezsen, 75 gun sonra sistem belirttigin kisilere bu emailleri yolluyor. Eger istersen, sisteme girip gerekli ayarlamalarla erteleme yapabiliyorsun. Ornegin 70 gunlugune medeniyetin ugramayacagi bir yere gidiyorsun. Sisteme bunu belirttigin zaman, sistem sana 70 gun boyunca email yollamiyor confirmasyon icin. Sonrasinda basliyor geri sayim... Ama sadece erteleyebiliyorsun, iptal etmek soz konusu degil. Korkunc degil mi? Siteye uye oldugun anda, olumu sadece erteleyebilecegin fakat asla iptal edemeyecegin gercegi carpiyor yuzune...

Iste bu yuzden aklime lost filmdeki desmond geldi... Adamin hergun bastigi gibi tusa, bu siteye uye olan da gelen emaillere hayati boyunce cevap vermesi gerekecek. Tabi, bu durum, kisinin siteyi ne kadar ciddiye aldigina da bagli. Ornegin sikmisim olumunu de sitesini de diyebilir ve gidecek emailleri de kisileri de umursamayabilir insan. Iste sitenin ciddiyetini astiktan sonra ardi ardina baska sorular geliyor.

Kosul 1: Siteyi ciddiye aldigimizi varsayalim.

Soru 1: Hangi iki kisiye yazardin o olumden sonra gidecek olan emaili? Issis bir adaya dussen yanina alacagin 3 sey ne olurdu gibi sacma sapan bir soru degil mi? Tabi paraya kiymayip sinirsiz sayida email atmadan da alikoyuyoruz kendimizi. 20 dolara kiyip istedigimiz kadar kisiye olum sonrasi emailleri yollayabiliriz.

Kosul 2: Digelim ki cok zugurduz ve 20 dolarlik bir harcamayi boyle bir ise yapmak istemiyoruz. Bu durumda iki kiside hem fikiriz. Kim o iki kisi? 2 zor bir sayi degil mi? Bir olunca yine birileri (ler cogul eki) geliyor aklimiza... Ama iki... Birin arkasina sikistiracagin birini bulmak zor gibi... Bir de simdiki ilk iki, oldugun senelerde allah bilir kacincilar olacak? Bu da bir cesit evlenme teklifi degil mi? Sadece farkli bir boyutta? Seninle hayatimin sonuna kadar yasamak isterdim, ama kosullar ne getirir, kendimi nerde bulurum, ne yaparim ne yaparsin bilemedigimden, dunya halinden, dunya meselelerinden, icimdeki evlilik tekliflerim elimde patladi da, mezara mi goturdum o evlilik tekliflerini? Bu neyin kafasi ki? Sizin takip etmekte zorlandiginiz dakikalarda ben de takip edemiyorum kendimi... Sikinti yok yani... Hal bu ya, belki de gonderdigin o iki kisiden biri, ya da ikisi tam da olurken yanindadir... Iste butun bu olasiliklarin isiginda diger soruya geciyoruz

Soru 2: Ne yazardin o emailde? Tabi bu sorunun cevabi da ilk kosulun isiginda biraz evrimlesiyor. Abidik gubidik, emme basma tulumba, eften puften, kakara kikiri bir sey yazamazdik cunku biz bu siteyi bir kere ciddiye aldik. Aldik mi? Aldik? O zaman ciddi seyler yazacagiz? Ne yazardin o ciddi emailde? Pismanliklarini mi? Unuttuklarini mi (unuttuklarini nasil yazarsin ki)? Unutamadiklarini mi? Kirdigini dusundugun kalplerin dakikalari saniyeleri mi? Soylemek istedigin duygularini mi? Kalp kirikliklarini mi? Ofkeni mi? Goz yaslarini mi? Unutma ki o ses olumden gelen bir ses olacak, baska bir deyisle bir kapanis konusmasi? Ilk ikiye girmis kisi ile nasil bitirirdin her seyi? Iyi mi kotu mu? Mutlu mu hatirlanmak isterdin, yoksa "gebermesi yerinde olmus" diye mi? Allahim ne cok konustum ya? Bak yine ayni fikirdeyiz... Sizin eliniz baska bir websitesine meylederken, ben de arka fonda calan muzigi degistirdim. Ne kadar ortak noktamiz varmis degil mi?

Ve son soru: Su an olmemisken oldugunde bu ilk ikiden nasil bir tepki bekliyorsun? Gercekten ne bekliyorsun? Gercekler hep bir muammadir. Bir tarafta gormek istediklerimiz ve o sekilde anladigimiz gercekler---inanclarla sekillenen gercekler; diger tarafta da gercekler, gercek gercekler...

Belki oldugunden bile haberi olmayacak. O emaille oldugune inanacak. Arastiracak sonrasinda neler yasadigini, neler yaptigini... Belki bir hata olmus olacak... Tembelligin neticesi olmaktan ileri gidemeyecek o email ve bir sefer daha ertelemis oldugunu anlayacaksin olumu...

Ya da olum aninda yaninda olanlardan olacak veya haberini alabilecek kadar yakin olmus olacak son zamanlarda... 8 ay sonrasinda gelen email huzunlendirecek, gulumsetecek...

Secilmis 1: ... [Hicbir sey diyemeyecek gelen emailin ardindan, cunku bogazi dugumlenecek.]
Secilmis 2: Echair, I swear :) [Bunu demese bile, o kisi bunu mecburen diyecek gulumseyerek.]

Yavrum meczup musun? Deli misin? Girme bu sulara gereksiz gereksiz?

Amaaan :) Basarim parayi istedigime istedigim sekil, sacma sapan email atarim. Hepsi de ciddiyetsiz, koy gotune rahvan gitsin emailleri... Baba naber emailleri... Dram dolu hayata boyle komediler sart... Desmonda da baglamaya gerek yok. 8 ay sonra gondersinler o muzip emailleri... Milletle muhabbet etmek icin de bahane olur :) Muhabbet sebebiyle bagimlilik yapmasin da...

Olumu ertelemek lazim erteleyebildigimiz kadar...

Yorumlar

Popüler Yayınlar