Savannah Civarları

Pazartesi:

Ünlü Ruh Bilimci Ruhben Bilir'in Ruhlarla Dans dergisinin 2014 yılı bahar sayısındaki makalesinde de bahsettiği gibi suyun ruhumuzun üstünde belirgin pozitif etkileri vardır. Misal denize bakarken, dalgalar gözünün önünde gidip gelirken, bulutlar tepende 10 dakika içerisinde hızla hareket edip, yağmur yağsam mı yağmasam mı diye karar vermekte güçlük çekerken, güneş tenini yakar rutubet saçlarını papaz yaparken, rüzgar kimi kimi serinletir sonra birden üşüttürürken, deniz hafif ayaklarını ıslatırken, derken üstüne uzandığın plaj havlunu kuma bularken, işte o sıralar denize dalarken gözlerin, bütün dertlerin nedendir uzak gelir sana kilometrelerce... Bilincimi hayret ettirecek derecede hayatındaki her şeyi birden bananelersin... Bananeledim ben misal. Tümden geldim.

Garantici bir insan olarak ben, cüzdanımda olup bitenlere banane dedim.
Bir ay sonra vatana ayak bastığımdaki cümlelerime, bir senedir içimde tuttuğum gerçekçi ifadelerime banane dedim.
Bir sene önceki, iki sene önceki, üç ay önceki kırgınlıklarıma banane dedim.
İki ay sonra nerede olup biteceğime banane dedim. 
Amaaan... dedim... Hepsi suda çözündü gitti sanki... Ya da her şeyden uzaklaşmış olmaktı böyle rahatlatan... Kim bilir...

2014 Savannah Seyahatı sonrası:

- 6 dolara beers in the bucket, deniz kenarı...
- Sahilde içki içebilme ve çakır keyif denize dalabilme özgürlüğü
- Şampuansız otel
- Ters yöne giren araba, suç arabada
- River Streette 30 yaşına basmak...
- Kruvasanlı kişli kahvaltı
- Better than Sex sos eşliğinde barbeque... 
- Havlusuz otel
- Hang Fire'daki hippiler ve kendini müziğine adamış kaptan mağara adamı
- World of Beersdaki tarifi mümkünatsız, mikemmel bira
- Yol üstü yerel kahvaltı ve kendini sözsüz el hareketleri ifade edebilen on numara garson teyze: ne istediğimizi sadece elini 'buyur' der gibi açarak belirtti. 
- Hilton Head sahilinde suya insan fırlatmaca
- Gelgit... 
- Ve arkada bıraktığımız 4 bira... 

Pazartesitesi:

Pazartesideki bananeciliğimi pazartesitesiye aktaramadım. Gerçi Savannah dolaylarında kaldı bananeciliğim. Pazartesitesi başkalarının bananeciliği ile karşılaşınca, hepsi bir bir geride kaldı... Oysa, söylenecek bir şarkım vardı, yaşanacak yıllarım vardı, hayat beni benden çaldı...

Pazartesitesi Pandoranın kutusunda kalan miniminnacık umudunda artık olmadığını farkettim. Bir atarlandım, bir kendime çıkıştım, bir başkalarına...

Şimdi iyiyim. Sen utanç gecelerinde, ben burda. Hepsi bu kadar sonrası yok. Unuttum gitti geberik, unuttum gitti, unuttum gitti...

Sertabtan ne hemen Nazana bağladım ben de anlamadım...    

Pandoranın Kutusu Reloaded: Clemson'ın benimle işi bitmemiştir belki... Hani Desmond'dım ben... [Internetten "hangi lost karakterisin" diye anketin birine rastlamıştım. Boşluktan doldurasım geldi anketi. Çıka çıka Sun çıktım yaa. Kaderde koreli karı olacağım varmış...]

Yorumlar

Popüler Yayınlar