Aşk Merdiveni
Sevgili Şüheda,
Uzun zamandır sana yazamaz oldum. Havalar daha da soğuk oldu buralarda. Sanki geçen yıl bu zamanlar buraya gelmemişim, o kara kışa gömülmemişim gibi unutmuşum buralardaki kar ve kışın perişanlığını.
Son zamanlarda ilginç pek bir şey olmadı... Gözlem yaptığım kızlardan birinin benden hoşlandığını belirtmesinden başka, bir de Richie'yi gördüm Pick and Save'de, hani 3 ay kadar birlikte yaşadığım yaşlı adam... Adam beni resmen görmezden geldi, ya da o kadar yaşlıydı ki gerçekten görmedi, Oradan gelmez söz konusu değildi... Sebzeliklerin önünde gözlerinden yaşların döküldüğünü gördüm, o beni farketmese de ben yaklaşıp nasılsın iyi misin demek geldi içimden, ama diyemedim. Tıpkı clemsonda bir gece yarısı gördüğüm kız gibi buna da yaklaşıp derdine ortak olmak istesem de yaklaşamadım. Kızı tanımazdım ama Richie bizim Richie...
Belki hastanede kaldığı zaman yan odada kalan kadına ya da adama aşık oldu, tam taburcu olmasına yakın aşkını sevdiğine ilan etti, ve ilan ettiği zatı muhterem, Richie'yi o şekilde görmediğini söyledi işte sebzeliklerin önünde, karşılıksız aşklar geldi aklına... Olabilir... Ya da yalnızlığı ve yerdeki o çaresizliği aklına geldi... Vücudundan sızan sıvı, insan sıvısı, göleti...
Bugün 13 Kasım şüheda, hem de cuma. 13üncü cuma günü adamı sokak arasında bıçakladılar, sürükleye sürükleye evlerine çektiler... Sonra sarhoşluk mudur nedir, adam kemeri çıkardı, vurdu da vurdu yerdekine, takii vurmaya takati kalmayana kadar. Yerdekinden sızan kanın bu yavaşlamada hiçbir payı olmaz mı arkadaş...
İşte o gün, yani 13. cuma ve 2013ün kasım ayında bir saksı almıştım, içine de hangi bitkiyi gömsem beğenirsin: tabiki aşk merdiveni... Aşk merdiveninden aşıklar indi çıktı: keremler aslılar leylalar mecnunlar ferhatlar şirinler yusuflar züleyhalar romeolar julietteler ve tabii iriler ufaklar, bitler yavşaklar... Sonra saksıyı Moe Joe'sa bağışlayıp bağışlayamayacağımı sordum, Arkamda kahve için sıra bekliyen 48 yaşlarındaki kadın kulak misafiri olduğunu ve saksıyı kendisinin alıp alamayacağını sordu. 20li yaşlardaki sarışın olan çocuk boş gözlerle baktı, ben de aynı şekilde kadına baktım, ve "suree" dedim...
Bu kış gidiyor birisi... bazı şeyler hep başlamadan bitiyor...Kışları birileri gider, arkada birileri kalır...
(Where is my mind indeed!)
Uzun zamandır sana yazamaz oldum. Havalar daha da soğuk oldu buralarda. Sanki geçen yıl bu zamanlar buraya gelmemişim, o kara kışa gömülmemişim gibi unutmuşum buralardaki kar ve kışın perişanlığını.
Son zamanlarda ilginç pek bir şey olmadı... Gözlem yaptığım kızlardan birinin benden hoşlandığını belirtmesinden başka, bir de Richie'yi gördüm Pick and Save'de, hani 3 ay kadar birlikte yaşadığım yaşlı adam... Adam beni resmen görmezden geldi, ya da o kadar yaşlıydı ki gerçekten görmedi, Oradan gelmez söz konusu değildi... Sebzeliklerin önünde gözlerinden yaşların döküldüğünü gördüm, o beni farketmese de ben yaklaşıp nasılsın iyi misin demek geldi içimden, ama diyemedim. Tıpkı clemsonda bir gece yarısı gördüğüm kız gibi buna da yaklaşıp derdine ortak olmak istesem de yaklaşamadım. Kızı tanımazdım ama Richie bizim Richie...
Belki hastanede kaldığı zaman yan odada kalan kadına ya da adama aşık oldu, tam taburcu olmasına yakın aşkını sevdiğine ilan etti, ve ilan ettiği zatı muhterem, Richie'yi o şekilde görmediğini söyledi işte sebzeliklerin önünde, karşılıksız aşklar geldi aklına... Olabilir... Ya da yalnızlığı ve yerdeki o çaresizliği aklına geldi... Vücudundan sızan sıvı, insan sıvısı, göleti...
Bugün 13 Kasım şüheda, hem de cuma. 13üncü cuma günü adamı sokak arasında bıçakladılar, sürükleye sürükleye evlerine çektiler... Sonra sarhoşluk mudur nedir, adam kemeri çıkardı, vurdu da vurdu yerdekine, takii vurmaya takati kalmayana kadar. Yerdekinden sızan kanın bu yavaşlamada hiçbir payı olmaz mı arkadaş...
İşte o gün, yani 13. cuma ve 2013ün kasım ayında bir saksı almıştım, içine de hangi bitkiyi gömsem beğenirsin: tabiki aşk merdiveni... Aşk merdiveninden aşıklar indi çıktı: keremler aslılar leylalar mecnunlar ferhatlar şirinler yusuflar züleyhalar romeolar julietteler ve tabii iriler ufaklar, bitler yavşaklar... Sonra saksıyı Moe Joe'sa bağışlayıp bağışlayamayacağımı sordum, Arkamda kahve için sıra bekliyen 48 yaşlarındaki kadın kulak misafiri olduğunu ve saksıyı kendisinin alıp alamayacağını sordu. 20li yaşlardaki sarışın olan çocuk boş gözlerle baktı, ben de aynı şekilde kadına baktım, ve "suree" dedim...
Bu kış gidiyor birisi... bazı şeyler hep başlamadan bitiyor...Kışları birileri gider, arkada birileri kalır...
Yorumlar
Yorum Gönder